Saturday, November 1, 2014

Italya'ya doktoraya giden yaşlı genç...

University of Trento, ikinci kez de beni doktoraya kabul etti. Vardır bir bildikleri diyip geldim buralara.

1. Gün

Sabah 8:30 uçağına aldım bileti diye çok hayıflanmıştım. Çünkü, welcome ofis belli günler belli saattlerde açık olup, yurdun açık olduğu saatlere de denk getireyim derken meğersem nafile bir çaba içindeymişim. Bir gece otelde geçirecektim, zira öğleden sonra okulun hiçbir birimi hizmet vermiyordu.

Bir önceki akşam valizleri hazırladıktan sonra baktım ki, 4 aktarma ile 4 saatte gidebiliyorum. Araba kiraladim bende. Goldcar, 3 gün icin bir gun fiyati aliyor ne guzel dedim, inanasım gelmedi 28 eur hemde sigorta dahil. Ama hazirladim tabi kendimi, bu rakam olmaz diye. Tabi ki olmadi, arabayi almaya gittigimde, adam bu sigortanin sadece kazalar icin geerli oldugunu ama biri kapisini carpip da cizik yaparsa boya vs. odemem gerektigini, ve teslim alirken cok yuksek teknolojik bir sekilde kontrolden gectigini ima edince, bende 70 kusur Eur daha verip ek sigorta aldim. Ama verdikleri arabanin cant kapagi olmadigini gorunce, ve teslim işlerini yapan kisinin dunyanin en yumusak kalpli normal bir insani oldugunu gorunce "Italya'ya hosgeldim" dedim kendime.

Paraciklari verdik, bari geze geze gideyim dedim, madem vakit bol. Standart GPS ile anlaşamama problemi ile iki defa otobandan ciktim, varis suresi 3 saatten 4 saate yaklasti. Neyse en azindan pastoral Italya goruyorum. Baya gittim acaba neredeyim dedim, daha Milano'dan çıkamamışım iyi mi. Otobana gireyim tekrardan, GPS tekrar ayarlandı. Tamam 4.5 saat de fena degil, tanidik isimler gozukmeye basladi en azindan, Garda gölü diyor, ohh gölün kıyısından kıyısından giderim. Her yer dağ ne güzel, göl herade arkada kaldı. Hmmm... GPS sol diyor, Trento via bişi sağ. Ben tabelaya uyayım, GPS delirdi, 10 dakika oradan dön diyor, geri dön diye haykırıyor. Allah allah, neden acaba... Bir dolu tünelden geçiyorum, gölün altından geçiş yapmış olmasın bu adamlar, ama arada da gün ışığı var, hadi hayırlısı. Tahmini süre 5:30 saat oldu. Allam allam, neredeyim ben, pastoral bir takım dağlardayım, tamam çok güzel, rengarenk evler, göller ama Garda Gölü değil bu. Nerdeyim allahım ben. Trento'ya varabilecek miyim? Idro gölü mü? Daha demin Garda Gölü'nün yanındaydım ben. Ne vakit ters tarafa gittim, boşuna değil GPS geri dön diye haykırıyordu. Neyse bu vesile ile buraları da gördüm. Gene de bir an önce otele ulaşsam fena olmayacak, adamlari da aradim 80 km gösteriyor, ama bilinmez belki 1 saate varırım, neredeyim bilemiyorum diye. :)

11:30 da başlayan yolculuk 18:30 'da sn buldu, Milano havalimanindan en uzun yoldan gelme rekorunu kırdım sanırım. Oteli kolay buldum, 15. yy. 'dan kalma çok harika bir otel. Alcavour caddenin ismi, 34 'de binanın numarası. http://www.alcavour34.it Kocaman bir kapida zili calinca, buyukce bir avluya giriyorsunuz, sonra bir kat cikinca apartmanın bir katini cok zarif bir cift odalarını kiralamak sureti ile işletiyormus. Beni gorunce, Milano'nun 3 saat sürdügünü hatirlattilar, neyse cok üzerinde durmadilar. Anahtar tanıtımı, dis kapi, ic kapi dedikten sonra karnımı doyurup uyumusum zaten.



No comments:

Post a Comment